2015-2016 Eğitim Öğretim Yılı Sektörel Değerlendirmesi

Metin Özer

Geçtiğimiz bir yıllık sürede tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de çok önemli gelişmelerin yaşandığı hareketli bir yıl oldu. Özellikle Amerika Birleşik Devletleri’ndeki başkanlık seçimlerinin sürpriz bir şekilde sonuçlanması dünyanın birçok yerini ekonomik ve siyasi açıdan etkiledi, etkilemeye de devam edecek gibi görünüyor. Şüphesiz bunun için daha kapsamlı analizlere ihtiyaç vardır. Ancak biz ülkemize, özellikle eğitim alanında yaşanan gelişmelere dönecek olursak, geride bıraktığımız yıl “eğitim gündemi” baş döndürücü bir yoğunlukta geçti.

 

İlk Gündem Yine Dershaneler

Son birkaç yılda olduğu gibi geçtiğimiz dönemin de en önemli gündemlerinden birisi dershaneler ve özellikle bunların yerine açılan özel öğretim kursu ve etüt eğitim merkezlerinin durumu oldu. Anayasa Mahkemesinin dershanelerin kapanması ile ilgili kanunu iptal etmesi, Milli Eğitim Bakanlığının kurs ve etütler ile ilgili yeni düzenlemesi ve bu düzenlemenin Danıştay kararı ile daha da genişletilmesi; yurt genelinde çok sayıda yeni özel öğretim kursu ve etüt eğitim merkezlerinin açılmasını beraberinde getirdi.

 

MEB’de Nöbet Değişimi

Yaşanan son kabine değişikliği ile beraber Milli Eğitim Bakanlığında da nöbet değişimi oldu. Eski Milli Eğitim Bakanımız Sayın Nabi Avcı Kültür Bakanı olurken Meclis Başkanlığı ve Milli Savunma Bakanlığındaki başarılı icraatları ile öne çıkan Sayın İsmet Yılmaz Milli Eğitim Bakanlığına getirildi. Aynı iktidarın bakanları olması bakımından eski ve yeni bakan arasında küçük nüans farklılıkları dışında ciddi bir makas değişikliği gözlenmedi.

 

15 Temmuz Darbe Girişimi

Ülkemiz açısından son yüzyılın en önemli olayı, 15 Temmuz darbe girişimi ve önlenmesi olmuştur. Özellikle belli bir yapıya ait dershanelerin kapanması ekseninde başlayan kavganın devlete karşı bir kalkışmaya kadar varması, eğitim sektörümüzü 15 Temmuz öncesinde olduğu gibi sonrasında da önemli bir şekilde etkilemiştir. Kanun Hükmünde Kararnameler ile bu yapı ile bağlantılı binlerce özel öğretim kurumu kapatılmış, on binlerce öğretmen ve yönetici meslekten ihraç edilmiştir. Ayrıca tüm özel öğretim kursları ile ilgili yeni bir düzenleme yapılarak daha önce kararlaştırılan beş bilim grubuna verilmesine yönelik ruhsatlar iptal edilmiş ve 2017-2018 eğitim öğretim yılından itibaren tek bilim grubuna ruhsat verilmesine karar verilmiştir. Etüt merkezleri için 1 Temmuz 2017’de kapatılma kararının alınması sektörümüzde şok etkisi yapsa da sektör derneklerinin yaptığı girişimler sonucu bir “dönüşüm” ihtimali belirmiştir. Önümüzdeki günlerde bu konuda bir sonuç alınacağına inanıyorum.

 

Sözleşmeli Öğretmen Dönemi

Yine geçtiğimiz yıl yaşanan bir diğer gelişme, 15 Temmuz darbe girişiminin sonucu olarak meslekten ihraç edilen öğretmenlerin yerine geçmişte dershanelerde çalışan yaklaşık 15 bin sözleşmeli öğretmenin zorunlu hizmet süresi şartı ile atanması oldu. Bu çerçevede KPSS puanı ile yeni atanan öğretmenlere de sözleşme ve zorunlu hizmet şartı getirilmiştir ki yapılan bu düzenleme Milli Eğitim Bakanlığındaki personel çalıştırma politikası bakımından çok önemli bir adımdır.

 

4+4+4’ten Sonra Yeni Düzenlemeler

Milli Eğitim Bakanlığı ilkokul, ortaokul ve liselerde eğitim kalitesini arttırmak için tam gün eğitime geçme kararı aldı. Bunun için fiziki altyapı ve personel tamamlama çalışmaları hızlandırıldı. Bu çerçevede 2018-2019 yılından itibaren tüm yurtta tam gün eğitime geçilmiş olacak. Ayrıca okul öncesi eğitimin, önümüzdeki yıldan itibaren zorunlu eğitim kapsamına alınması ile “zorunlu eğitim” 13 yıla çıkıyor. Yine yapılan önemli atılımlardan birisi de 5.sınıfların İngilizce dersleri arttırılarak bir nevi hazırlık sınıfına dönüşmesi kararıdır.

 

 

 

Yeni Müfredat Çalışmaları

 

Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığına Sayın Alpaslan Durmuş’un atanması ile birlikte tüm ilköğretim ve ortaöğretim müfredatında kapsamlı bir değişiklik hazırlığı başlamıştır. Özellikle “Değerler Eğitiminin” müfredata yerleştirilmesini esas alan yeni yaklaşımda programların sadeleştirilmesi, ders sayılarının azaltılması gibi amaçlar da güdülmektedir. Önümüzdeki yıldan itibaren tüm sınıflarda toptan değişikliğe mi gidilecek yoksa ilk sınıflardan başlanarak kademeli bir değişiklik mi yapılacak henüz netlik kazanmadı. Umarım bu değişiklikler, ilgili sektörün dengeleri gözetilerek makul bir süre içinde yapılır. 

 

Öğretmen Yetiştiren Fakültelere Puan Şartı

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) ÖSYM kılavuzunda yaptığı değişiklik ile birlikte 2017-2018 eğitim öğretim yılından itibaren eğitim fakülteleri için taban puan şartını getirdi. Ayrıca daha önce YGS puanı ile öğrenci alan ve öğretmen yetiştiren eğitim fakülteleri de bundan sonra LYS puanı ile öğrenci alacak. Yapılan bu değişiklikler, öğretmenlerin niteliğini arttıracağı düşünülerek eğitimciler tarafından anlamlı bulunuyor. 

 

LYS’de Açık Uçlu Sorular

Uzun süredir kamuoyunu meşgul eden “üniversite sınavlarında açık uçlu soruların sorulması” konusu sınırlı bir şekilde de olsa uygulamaya giriyor. Hemen önümüzdeki yıl 2017 LYS’den itibaren başlayacak bu uygulamaya göre; her dersten bir ve iki adet açık uçlu soru sorulacak. Soruların kısa cevaplı olup cevapları optik forma kodlanacak şekilde yapılması planlanıyor. Düşünülen bu uygulamayı, beklentileri karşılamazsa da bir aşama olması bakımından yerinde bulmaktayım. 

 

PISA Sonuçları

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) tarafından üçer yıllık dönemler hâlinde, 15 yaş grubundaki öğrencilerin kazanmış oldukları bilgi ve becerilerini değerlendirmek amacı ile yapılan Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA) sonuçları açıklandı. Daha önceki değerlendirmelerde zaten alt sıralarda olan ülkemiz yeni sıralama ile birlikte 72 ülke arasında 50. sırada yer alarak daha da aşağıya düşmüş oldu.

Bu gerilemeyi Milli Eğitim Bakanlığı yetkilileri her ne kadar öğrenci sayısındaki artışa bağlasalar da kanaatimce bu mesele bir sistem sorunudur ve meseleye bu perspektiften bakılarak çözüm aranmalıdır. 

 

2017’den Beklentimiz

Geride bıraktığımız dönem hem ülkemiz hem de sektörümüz açısından önemli değişiklikler olmak ile birlikte sıkıntılı da bir yıl oldu. 2017’nin ise taşların yerine oturmuş, sıkıntıların azalmış daha istikrarlı bir yıl olmasını umuyorum. Özellikle ekonomideki daralmanın son bulması, dövizdeki dalgalanmanın durulması, tırmanan terörün önüne geçilmesi, herkesin ortak beklentisidir. Yaşadığımız tüm sıkıntıların üstesinden eğitim ile gelebileceğimizin bilinci ile bundan sonraki süreçte ülkemiz ve milletimiz açısından güzel gelişmelerin olacağını bekliyor, 2017’nin eğitimde bir atak yılı olmasını temenni ediyorum.

  

           Metin Özer

   Sınav Eğitim Kurumları 

  Yönetim Kurulu Başkanı