İş Dünyasında İhtiyaç Duyulan İlk 10 Beceri

Kağan Kalınyazgan

On beş yıl öncesini bir düşünelim ve dünyadaki, ülkemizdeki ve kendi yaşamımızdaki olayları, günlük yaşamda kullandığımız araç ve gereçleri gözden geçirelim. O dönemde cep telefonları vardı; ancak akıllı telefonlar yoktu. İnternet erişimi evden ya da iş yerinden sınırlı olarak sağlanabiliyordu ve ihtiyaç halinde kullanılıyordu. Bugün günlük yaşamda kullandığımız teknolojilerin büyük bir çoğunluğu daha üretime geçmemişti. Sınıflarda teknolojiye ait hiçbir unsur yoktu ve kara tahta ile öğrencileri bugüne hazırladığımızı düşünüyorduk. Bu durum karşısında şaşırıyor ve anlamakta güçlük çekiyoruz öyle değil mi? Şimdi aynı bakış açısıyla 15 yıl sonrasını hayal etmeye çalışalım. Bugün kullandığımız araç ve gereçlerin var olmayacağını, birçok akıllı cihazın günlük yaşamda yaygın olarak kullanılacağını göz önünde bulunduralım. Ekonomi, piyasalar, moda akımları, teknoloji, politika, yasal düzenlemeler, toplumsal normlar ve iş hayatının bu çerçevede evrileceğini düşünelim. Hissettiğimiz ilk duygu endişe oluyor öyle değil mi? Maalesef hayat belirsizliklerle, gelecek de bilinmeyenlerle dolu.

 

Şimdi, daha gerçekçi olmak adına 15 yıl sonrasına değil daha yakın bir tarihe, 2020 yılına bakalım. 2020 sonrasında dünya, daha kaliteli, daha düşük maliyetli üretim yöntemleri, akıllı teknolojiler ve artan küresel rekabet ile yeni bir endüstri devrimi ile tanışacak. Dünya Ekonomik Forumu’nun Geleceğin Meslekleri Raporu’nda 4. Endüstri Devrimi olarak adlandırılan bu devrimle iş gücü piyasasında bugün ihtiyaç duyulan becerilerin 2020 sonrasında üçte biri değişmiş olacak. Bireylerin uzmanlık ve yetkinliklerinin yanında sahip olmaları gereken bu temel becerilerdeki değişim ise son derece çarpıcı.

İş Dünyasında İhtiyaç Duyulan İlk 10 Beceri

                                                         2015                                                                       2020

1-  Karmaşık problemleri çözme                          1-  Karmaşık problemleri çözme

                                                          2-  İşbirliği                                                            2-  Eleştirel düşünme

                                                          3-  İnsan yönetimi                                                3-  Yaratıcılık

                                                          4-  Eleştirel düşünme                                           4-  İnsan yönetimi

                                                          5-  Müzakere becerileri                                        5-  İşbirliği

                                                          6-  Kalite kontrol                                                  6-  Duygusal zekâ

                                                         7-  Hizmet oryantasyonu                                      7-  Muhakeme gücü ve karar verme

                                                         8-  Muhakeme gücü ve karar verme                     8-  Hizmet oryantasyonu

                                                         9-  Aktif dinleme                                                    9-  Müzakere becerileri

                                                        10- Yaratıcılık                                                        10- Bilişsel esneklik

 

Kaynak: Dünya Ekonomik Forumu – Geleceğin İşleri Raporu, 2016

 

Artık işverenler, çalışanların alanlarında bilgi ve deneyimin sahibi olmalarını yeterli bulmuyor, farklı becerilere de sahip olmalarını bekliyor. Çünkü 21. Yüzyılın küresel ekonomisinde bireylerin fark yaratması ve öne çıkması için sadece uzmanlık yeterli görülmüyor. Bu noktada eğitimciler şu soruya cevap arıyor: Dünya Ekonomik Forumu’nun, yarının iş dünyasında başarılı olmak için gerekli gördüğü beceriler eğitim sürecinde bugünden kazandırılabilir mi? 

 

2020 sonrasında gerekli olacak temel becerilerin ilk üçünü yakından inceleyelim.

 

1-Karmaşık Problemleri Çözme:

Problem çözme becerisi temelinde anlama, sorgulama, geliştirme, oluşturma, uygulama ve kontrol etme gibi farklı becerilerden oluşuyor. Kriz ortamında liderlik etmek, öngöremediğimiz veya kontrol edemediğimiz durumlarla başa çıkabilmek ve çalışma hayatında karşılaşılan karmaşık sorunları çözmek için bu beceri birinci sıradaki yerini koruyor.

 

2-Eleştirel Düşünme:

Analiz etme, veri yorumlama, akıl yürütme, değerlendirme, sonuca varma ve açıklama gibi farklı becerilerden oluşuyor. Açık iletişim kurmamızı, doğru soruları sorarak, mantık, rasyonel düşünce ve sağduyu çerçevesinde çevremizdeki somut ve soyut konularda alternatif fikirler üretmemizi sağlıyor. Belirsizlik, istikrarsızlık, sürekli ve hızlı değişim ve dramatik çalkantılar içindeki 21. Yüzyılın dünyasıyla baş etmek için gerekli olan eleştirel düşünme becerisi bugün olduğu kadar gelecekte de önemini koruyacak.

 

3-Yaratıcılık:

Hatırlama, seçme, zihinde canlandırma, dönüştürme,  yorumlama, oluşturma ve manipülasyon gibi farklı becerilerden oluşuyor. Ürünlerde, teknolojilerde ve çalışma yöntemlerinde yenilikler geliştirerek 21. Yüzyılın değişim sürecine uyum sağlayan en önemli becerilerden biri olarak öne çıkıyor. Gelecekte robotların temel iş gücünün yerini alacağı ancak yaratıcılık konusunda insanlarla yarışamayacağı için yaratıcılığın iş ortamında en önemli yetkinlik haline geleceği öngörülüyor.

 

Eğitim dünyasını ortak bir çerçevede buluşturan Bloom Taksonomisi’nde düşünsel ve davranışsal beceriler, “bilişsel, duygusal ve psikomotor” olmak üzere üç grupta sınıflandırılmıştır. Bloom'a göre düşünme seviyeleri en basitten en karmaşığa doğru “Bilgi-Kavrama-Uygulama-Analiz-Sentez-Değerlendirme” olarak altı düzeyde tanımlanır. Bloom Taksonomisi’nde bu üç grupta ve farklı düzeylerde 300’e yakın sınıflandırılmış beceri bulunmaktadır. Doğal olarak yüksek düzeydeki bir beceriye sahip olmak için öncelikle daha alt düzeydeki becerilere sahip olunması öngörülmektedir. Örneğin zihinde canlandırma becerisi yeterli derecede kazanılmamışsa, oluşturma düzeyinde bir performans sergilemek doğal olarak kolay değildir. Kısaca beceriler en alt düzeyden en üst düzeye doğru, zaman içerisinde adım adım kazandırılmaz ise problem çözme, eleştirel düşünce ve yaratıcılık gibi iş dünyasının aradığı üst düzey düşünme becerilerine de yeterli derecede sahip olunamaz. Bu doğrultuda iş dünyasında ihtiyaç duyulacak ilk 3 beceri olan “Karmaşık Problemleri Çözme, Eleştirel Düşünme ve Yaratıcılık” becerilerini oluşturan alt becerilerin öncelikli olarak eğitim sürecinde zamanla kazanılmış olması gerekir. Kısaca Bloom Taksonomisi’nde yer alan 300’e yakın beceri anaokulundan itibaren adım adım verilmesiyle ancak en üst düzeydeki becerilere ulaşılması mümkün olmaktadır. 

 

“Şimdilik sınavlarda başarılı olsun, sonrasını nasıl olsa zamanı geldiğinde hallederiz.” sözü maalesef mutlu bir sonla bitmiyor. Kazanılması gereken beceriler zamanla birikiyor ve o kadar çoğalıyor ki, iş işten geçtiği için çok daha fazla zaman ve çaba sarf edilmesine rağmen hedeflenen sonuca ulaşılamıyor. Büyük umutlarla ve emeklerle elde edilen sınav başarıları ve diplomalar 21. Yüzyılın rekabetçi ve acımasız iş dünyasında mecazi anlamda para etmiyor.

 

Bilgiye çok önem verdiğimiz ve ısrarla öğrenmenin merkezinde tuttuğumuz için büyük fotoğrafı da doğal olarak kaçırıyoruz. Belki de bugün veli olan yaş kuşağına geçmişte “Karmaşık Problemleri Çözme” becerisi kazandırılmadığı için bunu yaşıyoruz. Eğitim-öğretim gibi sayısız bilinmeyenlerle dolu bir problemi, sadece sınav başarısı olarak basite indirgeyip sonrasında hızlıca çözümler ürettiğimizi zannediyoruz. Ürettiğimiz bu günlük çözümlerle, çocuklarımız belki girdikleri test tipi sınavlarda bugün başarılı gözüküyor olabilir. Ancak, “21. Yüzyılın acımasız ve rekabetçi iş dünyasına ne kadar hazırlıyor?” sorusuna cevap veremiyoruz öyle değil mi? 

 

Aslında şu soruya cevap aramamız gerekmez mi: “Çocuğumuzun aldığı eğitim onu sınav başarısının yanında, gelecekte sahip olması gereken 21. Yüzyıl becerilerine ve dolayısıyla küresel anlamda rekabete ne derecede hazırlıyor?“ 

 

Sıra düzeninde, kara tahtayla, düz anlatımla, test kitaplarıyla eğitim vererek, çoktan seçmeli sınavlarla öğrencileri sıralayarak ve etiketleyerek iş dünyasının bugün dahi istediği temel becerileri öğrencilere kazandırmamız mümkün görünmüyor. Eğitim kurumlarının bilgi ediniminin yanında tüm düzeylerde beceri kazanımını da sağlayabilmesi için çok daha çeşitli öğretim, ölçme-değerlendirme yöntem ve tekniklerini kullanmaları, zengin-etkileşimli öğretim kaynakları ile öğretimi ilişkilendirmeleri ve uygulamaya geçirmeleri gerekiyor.

 

Öncelikli olarak, veliler eğitim kurumları ile ilgili değerlendirme yaparken eğitim-öğretimin karmaşık bir problem olduğunu göz önünde bulundurmalı. Çocuklarımızı belirsizliklerle ve bilinmeyenlerle dolu bir geleceğe hazırlıyor isek, bilgi kazanımı yanında yaşam ve kariyer becerilerini de destekleyen ve zaman içerisinde tutarlılığını koruyarak öğrencileri tüm alanlarda geliştiren bir eğitim-öğretim sistemine ihtiyacımız bulunuyor. Eğitim kurumları bu tutarlılıktan uzaklaşarak ve günlük düşünerek sadece sınav başarısına odaklandığında, 21. Yüzyılın iş dünyasında başarılı olabilecek bireyleri yetiştirmekten de o derecede uzaklaşıldığının bilincinde olmalıyız.

 

Noktanın derdi çizgiye, çizginin derdi üçüncü boyuta çıkmadan çözülmüyor.” 21. Yüzyılın küresel ve rekabetçi ekonomisinin ihtiyaç duyduğu kariyer ve yaşam becerilerinin eğitim sürecinde kazandırılması için, okul öncesinden itibaren, en alttaki beceri seviyesinden başlayarak yukarıya doğru adım adım tüm becerileri eğitim-öğretimle ilişkilendirmek ve uygulamaya geçmek gerekiyor.

 

Saygılarımla,

 

Kağan Kalınyazgan